Profesyonel Logo Nasıl Olur?
- Sade bir tasarım olmalı, anlaşılır olmalı
- Markanın karakteri ile uyumlu olmalı
- Markanın sektörel yerini doğru yansıtmalı
- Maksimum 2 – 3 renk kullanılmalı
- Vektörel olmalı
- Özgün olmalı, kopyası veya yakın tasarımların olmadığı araştırılmalı
- Simetri kurallarına dikkat edilmeli – altın kurala uymalı
Yukarıda yazılanları okudunuz fakat bu yazıya uygun olmayan bir çok logo tasarımlarının olduğunu gördünüz. Bunu sağlamanın yolu da renk, kompozisyon, şekil gibi düşüncelerin bütüncül olarak markanızı yansıttığından emin olmak ve bunu tasarıma dökebilmektir.
Logo konusunda sizin düşünceniz nedir?
Müşterinizin ne istediğini mi önemsersiniz yoksa ona istediğini yapıp, kendi tasarımlarınızı yanında sunar mısınız?
Çoğu tasarımcı logo konusunda kısa sürede bir çok tasarım yaparak müşteriyi memnun edecek herhangi bir logoyu herhangi bir yazı fontunu sanki bir tasarım yapmış gibi kullanarak sunuyor. Uğraşılmayan işler, tasarımlar hem müşteri tarafından beğenilmiyor hem de portfolyonuza konulacak işlerden olmuyor.
Burada düşünmeniz gereken portfolyonuzu doldurmak değil, tasarımlarınızı portfolyonuza koyduğunuzda işte böyle yapılır dedirtmek olmalıdır. Bu logo tasarım süreci işi nasıl yönettiğinizin bir göstergesi olacaktır.
Bazı tasarımcılar sektördeki logolara bakıp veya şirketin baş harfini google aramalarına sonrasında (a logo yazarak) ve arama yaparak özgün olmayan, birbirine tıpatıp benzeyen logoları müşterilerine sunar. Burada öz eleştiri yaparsak uzman tasarımcılarda bu yola başvuruyor.
Logoda herhangi bir kural yok, şu olmaz, bu olmaz veya bu logo olmamış dedirtecek tek şey sonuçta çıkan tasarımın kullanılmaya başladıktan bir süre sonra eskide kalmasıdır. Renkleri ile şirketi yansıtamamış veya kendinden başka bir oluşumu anlatmasıdır.
Yani yıllar sonra bile kendini, tasarımını beğendiğiniz logo eskimemiştir, kendini kanıtlamış ve o şirketi tam yansıttığı için kalıcılığını sağlamıştır.
Örnek bir kaç logo tasarımına bakalım.
Üstteki logolardan bazılarını tanıyor veya tanımıyor olabilirsiniz. Reklamı çok yapılan, marketlerde en çok yer alan firmaları, markalar daha kolay hatırladınız değil mi?
Aslında reklamı çok çıkan markanın logosunu ürünler ile tanıtmakta en kısa yoldur ve üstüne konulduğu ürünün renk seçimi ne sattığına, ne gibi bir ürün sunduğuna göre tanınmasında en kolay yoldur.
Sonuç: Logonun basit, anlaşılabilir olmasının yanı sıra akılda kalıcı olması da oldukça önemli. Kolay hatırlanılan logo, tüketicilerde marka algısı oluşmasını sağlar ve bu algı yıllar sonrada devam eder.
Fakat yaptığınız reklam tekrarı, kullanıdığınız marka yüzü bu yıllarda diğer bir çok olgunun önüne geçmeye başlamıştır.